Sunday, March 17, 2013

HOBİ ODAM & ELİMDEKİ İŞLER

Normalde hafta sonu bloguma bakmıyorum aslında. Biraz kendime, evime vakit ayırıyorum. Bu sefer bi değişiklik olsun dedim. Hep aynı monotonluk sıkıyor beni :)

Cuma akşamı İstanbul'dan kardeşim geldi. Cumartesi günü eniştesini işe uğurlayıp attık kendimizi dışarı kahvaltı için. Başbaşa bi güzel kahvaltı yaptık serseriyle :)
Burda "şekerim earl grey olmazsa içemiyorum, bende öksürük yapıyor da" pozunda zibidi :)

Sonra Kızılay'a indik, azıcık mağazalara takılıp alışveriş yaptık ve enişte işten çıkınca kaarşimi aldı. Bu sefer onlar takılmaya gittiler. Ben de fırsat bu fırsat hazır ayağımın altında kimse yokken göçüp gitmiş olan hobi odamı düzenledim biraz. Aslında öncesi-sonrası şeklinde çekseydim daha güzel olurdu. Düzen konusunda eklemem gereken bir iki bişey daha var, onları da halledeyim detaylı ve gün ışığında çekilmiş güzel fotoğraflarla bi hobi odası postu yapıcam inşallah :) Ben şimdilik kısaca eski halini anlatmaya çalışayım ve neden kullanışsız olduğunu izah edeyim.
Dikiş makinamın olduğu masa sağ tarafta metal dolabın orada duruyordu duvara yaslanmış bi şekilde ve üzeri fulldü. Metal dolap da masanın olduğu yerdeydi, diğer masaya bitişik olarak. Bu şekildeyken rafların altında kalan alanı pek kullanamıyordum. Bir de büyük masada kumaş kesip biçme işlerini yaparken duvara dayalı olduğu için kumaşı rahat kesemiyordum. Ve düzgün bi depolama yapamadığım için herşey her yerdeydi.

Kumaşlarımın bir kısmı yukarıda, metal dolabın üzerindeki kutuda duruyordu, kalanı da bi tane kutuda. Bu şekilde ne nerde unutuyordum. Hepsinin gözümün önünde olmasını istiyordum çünkü onlara bakarken insanın aklına değişik fikirler geliyor. Kapalı kutularda durunda onların orda olduğunu unutuyorsunuz. Şimdi rafta gözümün önündeler rahatım :) Bu masayı da yazı ve planlama işlerim için kullanıyorum. Ne yapmak istiyorsam önce burada notlarımı alıyorum, fikirlerimi oluşturuyorum. Sonra diğer masaya :) Bu arada mantar panomu kumaş kaplama maceramı hatırlıyor musunuz? Binbir parça halinde çektiğim videom :) Daha iyi videolar çekmiyorum hala ama en azından tek parça halinde yapabiliyorum artık :)

İşte bu masa. Bu masamı boş tutmaya çalışıyorum kumaşları rahat serip kesebilmek için. Bu arada arkadaşlar dikiş makinamla ilgili çok soru alıyorum. Yeni dikişe başlayacak arkadaşlar merak ediyorlar nasıl bir makina almaları gerektiğini. Ben buradan topluca bir kez daha cevap vermiş olayım bu sorulara. Benim kullandığım makina Singer Promise 1409 modeli. Bu Singer'in en basit modeli. Ama benim işimi fazlasıyla görüyor. Düz, zigzag dikişi, ilik açma, fermuar dikme özellikleri var. Diğer detaylı özelliklerine şuradan, fiyatına da şuradan bakabilirsiniz. Eğer daha profesyonel birşeyse aradığınız, ihtiyaç duyduğunuz özelliklere göre daha üst modellere de bakabilirsiniz.

Son olarak da kullanımını çok sevdiğim bir görüntü :) İşlevi de süper; herşeyi saklayamıyorsan kamufle et :) Bu perdeleri çok seviyorum. Bunu elimde dikmiştim teee eskiden :) Onun da yapımını anlatayım bi ara, çok basit.

Düzenleme demişken, bir de üst üste duran kolyelerim için şu düzenlemeyi yaptım :) Bu aslında bir arkadaşımın hediyesi olan havlu askısı :) Ama ben yatak odamda takılarım için kullanmak istedim.

Son olarak da şu aralar taktığım bir projemi göstereyim istiyorum sizlere.

Kapı yastıkları :) Şu çerçeveden tepsi dönüştürme işinden hatırlarsınız bu peçetelik çiçeklerini. Kullana kullana bitiremedim :) Ben bu melek kalplere bayıldım :) Şimdi bir yenisini hazırlamaya çalışıyorum, bu biraz daha zahmetli olacak ama daha güzel olacak bence :)

Kumaşın üzerine çizdiğim kalbi görebiliyorsunuz di mi? İşte bu da pembe, gönlüm sende bişey olacak becerebilirsem :) Nasıl? Taktığım kadar var di mi? Böyle ufacık tefecik şirincik şeylere bayılıyorum :)

Bu pazar günü de benden bu kadar. Hafta içinde bu yastığı bitirebilirsem hemen paylaşıciim buradan canlar :) Geçenlerde duyup çok sevdiğim bir sözle huzurlarınızdan ayrılırken esenlikler diliyorum efenim.

No comments:

Post a Comment

DIŞARIDAN KENDİNE BAKMAK

Şöyle bir dışarıdan kendime baktım bu akşam. Amacım bu değildi aslında. Boş boş internette dolanırken blogum aklıma geldi. Sonra " hang...